fıkralar


                           kimin askeri  daha cesur

Kimin askeri daha cesur yarışması varmış.
Karacının komutanı;
-"Oğlum su tankın altına atla!" demiş. Asker atlamış ölmüş.
Havacının komutanı;
-"Oğlum su uçaktan betona paraşütsüz atla!" demiş. Asker ölmüş.
Denizcinin komutanı;
-"Oğlum su geminin altına atla!" demiş.
Asker: "Naah atlarım" demiş.
Denizci komutanı dönüp;
-"Bakin, benim askerim daha cesur, komutanına nah çekiyor!"


                                     titanik 


Hitler ele geçirilen İngiliz, Fransız ve Yahudi üç esire bir şans tanımak istemiş..
- "Size birer soru soracağım, bilirseniz sizi bırakacağım" demiş.
İngilize sormuş:
- "Titanik kaç yılında battı ? İngiliz hemen cevap vermiş
- "1912"
Hitler İngilizi göndermiş, Fransıza sormuş bu kez,
- "Titanik'te kaç kişi öldü?" Fransız cevap vermiş
- "1050"
- "Tamam, sen de gidebilirsin" diye özgür bırakmış. Ve Yahudi'ye dönmüş:
- "Say lan ölenlerin isimlerini!"


                                         üç devlet başkanı

Günün birinde ABD baskanı Bush,Pakistan baskanı Müşerref ve Hindistan baskanı bir toplantı için uçakla seyahat ediyorlarmıs.Uçak bilinmeyen bir nedenden dolayı düşecekmiş.Kaptan pilot herkese uçaktan atlamaları gerektiğini soyleyip paraşütlerini vermiş.herkes atlamış.Bu üç başkan aynı yere inmişler.Orada bir bağ evi varmış.Gidip kapıyı çalmıslar.Ev sahibine olayı anlatmışlar.O da ev de benimle beraber iki kişinin daha yeri var, kalan bir kişi de ahırda yatabilir demiş.
-Müşerref ben yatarım demiş.
Gitmiş ahıra bakmış bi domuz var içerde.İki dakika sonra geri gelip;
-arkadaslar islam dinine göre domuz haram ben yatamam orda demiş.Hindistan başkanı gitmiş.O da iki dakka sonra gelmiş;
-ya ahırda inek var.bizim inançlarımıza göre inek kutsal bende
yatamam demiş.
-Bush,ne yapalım demiş, iş başa düştü deyip gitmiş o ahırda yatmaya.iki dakika sonra: o da ne.İnekle domuz gelmişler ve demişler:
-kusura bakmayın ama böyle bir şerefsizin yanında nasıl yatarız.

  
                                      ben göremicem
Birgün Amerika devlet başkanı, İngiltere devlet başkanı ve bizim Ecevit şeytanın evine gitmişler. Amerika devlet başkanı şeytana sormuş:
-Biz ne zaman dünyanın en zengin devleti olucağız?
şeytan:
-1000 yıl sonra.
bu cevap üzerini Amerika devlet başkanı ağlamaya başlamış "Ben göremiycem" diye. Birde İngiltere devlet başkanı sormuş:
-Biz ne zaman dünyanın en büyük devleti olucağız?
şeytan:
-2000 yıl sonra.
bunun üzerine oda ağlamaYA BAŞLAMIŞ "ben göremiycem diye. Ecevit:
-Peki bizim ekonomik durumumuz ne zaman düzelcek?
bu kez şeytan ağlamaya başlamış "ben göremiycem" diye.


                                      wampirler

Eyfel kulesinde wampirler ayini varmış. Her ülkeden bir temsilci göndermişler. Türkiyedende laz wampiri. Ayin başlamış dualar edilmiş sıra kurbanlara gelmiş. Fransız wampir kuleden süzülmüş aşağı belli zaman sora gelmiş ağzı burnu kanlar içinde göbek şişmiş hepsi sormuşlar ne yaptın diye. Fransız wampir:
-Karşıda kırmızı ışıklı bir ev var görüyormusunuz der. Diğerleri evet görüyoruz derler.
- İşte orda bir sarışın vardı önce kanını içtim sora ilişkiye girdim geldim demiş. Sıra Alman wampire gelmiş. Alman wampir süzülmüş kuleden belli zaman sora geri gelmiş ağzı burnu kanlar içinde. Sormuşlar sen ne yaptın diye. Alman wampir:
- Karşıda mavi ışıklı bi ev var gördünüzmü? Hepsi gördük demiş.
- İşte orda bi afet vardı önce kanını içtim sora ilişkiye girdim demiş. Sıra bizim laz wampire gelmiş. Laz wampir süzülmüş kuleden belli bir zaman sora gelmiş ağzı burnu kanlar içinde. Hepsi heyecanla sormuş ne yaptın diye. Laz wampir:
- Karşıda bir ev var gördünüzmü?
- Evet gördük.
- Peki önünde bir direk var gördünüzmü?
- Evet gördük.
- Ben görmedim *mına koyim.


                                   denizin  derinliği

Bir İngiliz, bir Alman bir de Temel sahilde
Güneşleniyorlarmış. Alman birden
ayağa kalkıp, deniz kenarına gitmiş, şortunu indirip aletini denize
sokmuş.
Biraz bekledikten sonra:
- Mm, suyun sıcaklığı 32 derece geliyor, demiş.
Diğer ikisi şaşırmışlar. Beş dakika sonra İngiliz ayağa kalkmış, deniz
kenarına gitmiş, o da şortunu indirip aletini denize sokmuş. Biraz
bekleyip:
- Daha ayrıntılı konuşmak gerekirse suyun sıcaklığı tam olarak 32,3 derece geliyor, demiş ve gelip yerine oturmuş.
Temel altta kalır mı? Hemen o da ayağa kalkmış, deniz kenarına gitmiş, şortunu indirip aletini denize sokmuş.
Aradan beş dakika geçtik ten sonra geri gelip yerine oturmuş. Diğer ikisi sormuşlar:
- Ee ,sen ne ölçtün?
- Valla suyun sıcaklığını bilmem de, derinliği 70 cm!


                                 2  yahudi

2.dünya savaşında 2 yahudi almanlara esir olmuşlar.biri birine sormuş bize ne yaparlar.
öbürü anlatmaya başlar;1.bizi ya öldürürler yada bizi esir kampına yollarlar.
öldürürlerse sorun yok ama esir kampına gidersek 2 ihtimal var;ya bizi elektrikli sandalyeye ottururlar yada bizi gaz odasına sokarlar.
elektrikli sandalyeye oturursak sorun yok ama bizi gaz odasına sokarlarsa 2 ihtimal var;ya bizi sabun yada kagıt yaparlar demiş.
sabun olursak sorun yok ama kagıt olursak 2 ihtimal var;ya bizi gazete kagıdı yada wc kagıdı yaparlar.
gazete kagıdı olursak sorun yok ama wc kagıdı oldumu 1 ihtimal var.
o zaman boku yedik...

                                   vatan sevgisi

Bir alman bir fransız bide bizim temel gizli bi örgüt tarafından yakalanırlar.ve bunlara sorulur
-ÜLKENİMİ DAHA ÇOK SEVİYOSUN YOKSA KARINIMI?
İlk önce alman'a sormuşlar alman tabii ki
-ülkemi demiş.
-tamam demişler al şu silahı içerde karın var git öldür.
alman girmiş içeri 5 dakka sonra çıkmış ne oldu demişler
-vuramadım karımı daha çok seviyomuşum demiş.
fransıza sormuşlar
fransız
-ülkemi demiş tamam al şu silahı gir odada karın var öldür demişler.fransız da öldüremeden çıkmış
-karımı daha çok seviyomuşum demiş.
sıra temele gelmiş temelde
-ülkemi seviyorum demiş al şu silahı içerde karın var git öldür demişler temel içeri girmiş
15 dakka sonra içerden TAK-TUK-ÇAT-ÇUT sesler gelmiş temel dışarı çıktığında sormuşlar
-ne oldu bu kadar kaldın demişler
temelde
-ne olacak verdiğiniz silah kuru sıkı çıktı bende sandalyeyle kafasını kırdım demiş.


                                         Gencin Dramı 

Bir genç bir gün yanında bi kızla eve gelir;
- ''Anneeee Babaaaaa işte evleneceğim kadını sizle tanıştırmaya geldim''.
Neyse aile işte konuşur, kahveler içilir. Gencin babası oğlunu bir kenara çeker ve oğluna gizli gizli bir şeyler söyler;
- ''Oğlum annen beni yatakta hiçbir zaman mutlu edemedi ben de mutluluğu başka kadınlarda aradım. İşte bu kızı tanıyorum o senin kardeşin''.
Çocuk bunu duyunca şoka girer ve yıkılır.
Neyse aradan biraz süre geçer ve tekrar bir kızla eve gelir ve yine aynı tanışma faslı...
Ve baba yine oğlunu kenara çeker o kızın da kardeşi olduğunu söyler.
çocuk artık hem bıkmış ve hayata küsmüş bir şekilde annesine gider ve bütün olayları anlatır.
Annesi'de şöyle cevap verir;
- ''Oğlum sen onun dediklerine kafanı takma, o senin gerçek baban değil''.


                                       Mumya 

Bir gün Mısır'da bir mumya bulunur ve bunun kaç tarihine ait olduğu öğrenilmek için Amerika, İngiltere ve Türkiye'den uzmanlar istenir. Tabii ki Türkiye'den emniyet görevlileri gider. Neyse İlk Amerikalılar başlarlar. 3-5 saat sonra çıkarlar ve olsa olsa MÖ 1300-1600 senelerine aittir derler. İngilizler girerler.
Bir kaç gün sonra çıkarlar ve olsa olsa MÖ 1300-1420 arasıdır derler. Nihayet sıra Türkiye'den giden emniyet görevlilerine gelir ve içeri girerler.
Girerler girmesine de, aradan 10 gün geçtiği halde hala dışarı çıkmazlar. Nihayet 15. gün saç-sakal karışmış halde çıkarlar ve merakla gözlerinin içine bakan Mısırlı bilginlere tam tamına MÖ 1357 derler. Tabii ki herkes şaşar bu işe ve nasıl olur yahu derler. Bizimkiler gayet ciddi,
- "Biraz zor oldu amma, sonunda dili çözüldü
keratanın...

                                      Çok yaşa türkiye 

Alman,Fransız,İngiliz ve Temel Küçük bir uçakta seyahat ederlerken yardımcı pilot heyecanla gelerek
-"Bakın büyük bir sorunumuz var,uçağın motoru arızalandı ve düşüyoruz.Bu yüzden uçaktaki yükü hafifletmemiz lazım.içinizden birisi kendini feda etmek zorunda" deyince .
Herkes birbirinin yüzüne bakmaya başladı.Kısa bir sessizlikten sonra Alman gururla ayağa kalkarak
-"Çok yaşa Almanya" diyerek bağırdı ve kendini aşağı attı.
Fakat on dakika sonra yardımcı pilot gelerek aynı şeyleri söyledi.Bu sefer Fransız gururla ayağa kalktı ve
-"Çok yaşa Fransa" diyerek kendini aşağı attı.
Fakat biraz sonra yardımcı pilot gene gelerek
-"Maalesef inebilmek için son bir kişinin daha kendini feda etmesi gerekiyor" dedi.Temel ve İngiliz bir müddet birbirlerine baktılar ve Temel gururla ayağa kalkarak
-"Çok yaşa Türkiye" diye bağırdı ve İngilizi tutup aşağı attı.

                                         Üzgünüm 

Temel, Amerika'da bir bar'a girip bira istemiş. O anda bir Alman gelip barmeni kenara çekip kafasına bir elma koymuş ve uzaklaşarak,nişan alıp silahıyla barmenin kafasındaki elmayı tam ortasından vurmuş ve...
-"I AM RED KID" demiş.
Temel hayran kalmış.Biraz sonra aynı şeyi bir Fransız yaparak elmayı ok ile vurmuş ve...
- "I AM WILLIAM TELL" ,
bundan sonra cesaretlenen Temel dışarı çıkıp tekrar içeri girmiş ve aynı işlevi uygulayarak silahıyla ateş eden Temel barmeni alnının ortasından vurmuş adamın öldüğünü anlayan Temel,
-"I AM SORRY" demiş.

                                            türkiyeli

Bir Amerikali, bir Ingiliz ve bir türkiyeli barda oturmus içki içiyorlarmis.

Amerikali içkisini bitirince bardagi havaya firlatmis, silahini cikarip bardaga ates edip parcalamis:

"Bizde bardaklar o kadar ucuzdur ki biz Amerika'da ayni bardakla iki kere içki içmeyiz" demis.

Ingiliz de bunun üzerine içkisini bitirip bardagi havaya firlatmis ve ates ederek bardagi parçalamis:

"bizim Ingiliz kumsallarinda bardak yapacak cam için o kadar çok kumsal vardir ki, ayni bardakla iki kere içki içmeyiz" demis.

Bunun üzerine türkiyeli da buz gibi sogukkanli bir sekilde içkisini bitirmis, bardagi havaya firlatmis, silahini çekip Amerikali ve Ingilizi vurup öldürmüs:

"elazığ'da bu Ingiliz ve Amerikalilardan o kadar çok var ki, biz ayni adamlarla iki kere içki içmeyiz"


                                   Sihirli lamba 

Temel ve Cin Bir Fransız bir İngiliz ve bir de Temel bir gemi kazasından sonra ıssız bir adaya çıkarlar. İngiliz kumsalda bir lamba bulur. Fransız bunun Aladdin'in lambası olabileceğini söyler ve lambayı ovuşturur. Gerçektende lambadan bir cin çıkar.
-"Ne dilerseniz dileyin benden" der. İngiliz
-"Ben ailemin yanına İngiltereye gitmek istiyorum" der. Cin isteyi yerine getirir. Sıra Fransız'a gelir. Oda ailesinin yanına Fransaya gitmek ister. Onun isteyide yarine gelir. Sıra Temeldedir. Temel biraz düşünür. Cin çabuk olmasını söyler. Temel etrafına bakar ve cin'e dileyini söyler.
-"Arkadaşlarımda gitti ben bu ıssız adada yalnız kaldım onun için arkadaşlarımı geri getirmeni istiyorum" der.


                                             Ayağa Kalksın 

Okula yeni gelen öğretmen ilk dersinde ögrencilere ilginç
bir çağrıda bulunmuş:
- Kendini geri zekalı hisseden varsa ayağa kalksın...
Sınıfta çıt yok. Nihayet biri kalkmış:
- Sen kendini geri zekalı mı hissediyorsun?
- Hayır, demiş çocuk, ama sizin tek başına ayakta kalmanıza gönlüm razı olmadı da...


                                  Gayboldim 

-Bir TV kanalı Doğu illerine belgesel
çekmeye gitmiş. İşte köy köy
dolaşacaklar, ahalinin halini, günlük yaşamını anlatacaklar.
-Bir köyde yaşlı bir amca bulmuşlar, sohbeti
kuvvetli. "Amc demişler''
-Sen bize en mutlu günlerinden birini
anlat, biz de kaydedelim. Âlem
görsün ne mutlu günleriniz var!"
Amca başlamış;
-Bi gün Hamdo'nun eşegi
gayboldi. Daga gittik, eşegi
aradık,aradık. Eşegi bulduk, çok sevindik. O
sevinçle hepimiz eşegi
s ...."
-Yönetmen bir panik atlamış,
-Kes, kes, kaydı kes!"
Amcaya dönmüş
-Aman amca ne yapıyorsun? Hiç öyle hikâye olur
mu? Eşekli filan. Sen bize başka mutlu bir hikâyeni anlat"
Amca başlamış;
-Bi gün Memo'nun garisi gaybodi.
Daga gittik, gariyi aradık.
Gariyi bulduk, çok sevindik. O sevinçle
hepimiz..."
-Aman aman Amca, anlaşıldı! Sen boşver mutlu
hikâyeleri, sen en iyisi bize
En üzüldüğün hikâyeyi anlat!"
-Bi gün daga gittim gayboldim!


                                      Bina 

Birgün bir adam yolda erkek çocuğuyla Oğlu sormuş:
Baba şu binada ne var demiş.
Babası:bilmiorum.Ama sakın girme demiş.

Sonra çocuk merak etmiş.Gitmiş binaya girmiş. 1. katta bir yığın yemek varmış hepsini yemiş.Eve gitmiş.

Baba sen bana girme demiştin ben girdim bir yığın yemek vardı hepsini yedim demiş.
Babası 1. kata girdin ama 2. kata sakın girme demiş.
Çocuk merak edip 2.kata girmiş.
Orda bir yığın taş gibi hatun varmış.Hepsini yakalayıp elden geçirmiş.

Sonra yine eve gitmiş ve babasına:
Sen 2. kata girme demiştin girdim demiş.Bir yığın taş gibi hatun vardı.Hepsini *iktim demiş.
Babası:2. kata girdin ama 3. kata sakın girme demiş.
Tabi çocuk merak etmiş.Yine girmiş binaya.
Orada birtane arap zenci bunu yakalayıp çatır çutur sikmiş.Çocuk *ötü ağrıya ağrıya eve gitmiş.

Babasına:Sen 3. kata çıkma demiştin ama bn çıktım. Orada birtane arap zenci vardı beni yakalayıp çatır çutur *ikti demiş.
babasıda *rospu çocuğu hala ordamı...


                                        Plan Bozuldu 

Akıl hastanesinde deliler bir araya gelip kaçış planı yaparlar. elebaşları planı anlatır :
-Büyük bir kütük bulup ilk önce 1. kapıyı, 2. kapıyı ve daha sonra 3. kapıyı kıracağız ve herkes başının çaresine bakıp kaçacak. sabah olunca bir kütük bulurlar doğruca 1. kapıyı kırarlar, 2. kapıya koşup onu da kırdıktan sonra 3. kapıya yönelirler. 3. kapının açık olduğunu gören elebaşları der ki :
-Arkadaşlar plan bozuldu geri dönün.

 
 
Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol